Mekan ünü Glasgow'un ünlü mimarı olan Charles Rennie Mackinstosh tarafından tasarlanmış olmasından geliyor biraz da. Yüksek arkalı sandalyeler, göreceli olarak minik masalar ve asimetrik diziliş. Ben çok beğenmedim açılçası =) Kendilerinin diğer çalışmalarını görmek için West End'deki Charles Rennie Mackintosh House'a ya da Kelvingroove Museum'daki sergisine bakılabilir. Mekanın üst katında ise gündüz kapalı olan mavi -turkuaz- salon vardı. Oraya sadece kısaca bir göz atabildim.
Afternoon tea'ye gelince; biraz fazla pahalı ve turistik bulduğumu söyleyebilirim. =) Klasik 3 katlı servis tabağı, porselen fincanlar, çay ve süt. Biz bir sandviç, bir tart ve bir scone yedik ve çay içtik. Lezzet konusunda fazla bir şey diyemiyorum, sade ve iyiydi. İlk ziyaretin fotoğrafı aşağıdaki gibi.
İkinci seferde ise, havuçle kek -yeni favorim- ve browni denedik. Bunlar ise epey başarılıydı. Butterfly and the Pig'in aksine, ikinci gidişimde burayı çok daha fazla sevdim. Biraz da ucuz olsaydı iyiydi =)
Yani gelmişken gidilesi, görülesi, denenesi bir adrestir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder